FUT KAHRAMANLAR
Marvel FUT Kahramanları tasarımının yapımını izleyin
EA SPORTS™ ve Marvel, futbolseverlerin favorilerini FIFA 23’te sahaya geri getirmek için iş birliği yaparak FUT Kahramanlar’ı Süper Kahramanlar’a dönüştürüyor.
FUT’un 14 yıllık tarihi boyunca ilk kez eşsiz illüstrasyonlu tasarımlar, oyun içinde seçilen 21 FIFA World Cup™ FUT Kahraman ögesinin gerçek hayattaki oyuncu fotoğraflarının yerine geçecek.
Sıra dışı oyunculara sahip olan bir yıldızlar karmasıyla tanışmaya hazır olun.
Landon Donovan
Bazı kahramanlar genç yaşta ortaya çıkar ve kaybolup gider. Bazılarıysa daha sonra damgasını vurur. Landon Donovan, ilk FIFA World Cup™ macerasında dizginleri eline aldı ve bir daha asla arkasına bakmadı. Genç Amerikalı daha 20 yaşındayken takımının ezeli rakibine boyun eğmedi ve attığı kafa golüyle ABD’nin Meksika’yı yenip yarı finale çıkmasını sağladı.
Sekiz yıl sonra Cezayir’e karşı zaman daralırken Donovan sahneye çıktı ve ABD’nin 1930’dan beri ilk kez grubu lider tamamlamasını sağlayan golü attı. Genç yaşta sergilediği kahramanlıktan on yıl sonra, sarsılmaz bir cesaret, durdurulamayan golcülük ve korkusuz liderlik ile geçirdiği kariyerinde Donovan bir kez daha sahneye çıktı ve maçın son bölümündeki penaltıyı gole çevirerek LA Galaxy ile beşinci MLS Cup zaferine ulaştı. Onun mirası, ligin gördüğü en doğal lideri onurlandırmak için isminin verildiği MLS MVP ödülü ile yaşıyor. Donovan kariyerinin başından sonuna kadar kahramandı. Zaman daralırken gelen çağrılara cesurca yanıt vermesini sağlayan olağanüstü yeteneği, onu zamana meydan okuyan bir FUT Kahramanı yapıyor.
Ricardo Carvalho
Bir hücum oyuncusu Ricardo Carvalho’ya karşı nasıl atak yapacağını düşündüğü anda topu kaybetmiş olurdu. Sadece henüz farkında değildi. Portekizlinin inanılmaz öngörü hissi, en etkileyici hücumu bile engellemesini mümkün kılıyordu. Rakiplerinin ne yapacağını önceden bilir ve onlara hiç şans vermezdi.
Porto’da mütevazı bir kiralık oyuncudan ligin en iyi oyuncusuna dönüştü ve Porto’nun AS Monaco’yu 3-0 mağlup ederek tarihin en ikonik UEFA Champions League hikayelerinden birini mükemmel sonunun yazılmasını sağladı. Daha sonra Chelsea’de bir başka efsanevi serüven yaşadı. O unutulmaz Avrupa maçına tanık olan herkes bunun farkındaydı. Ricardo Carvalho bir FUT Kahramanıydı; sadece henüz gerçekleşmemişti.
Claudio Marchisio
Her kahraman, kendilerini başkalarından üstün kılan fiziksel özelliklerle bizi büyüleyebilir. En büyük kahramanlar, kendimizi geliştirmemiz için bize ilham verir. Bu konuda Claudio Marchisio’dan daha kusursuz bir örnek olamaz. Bir orta saha oyuncusu olarak her duruma soğukkanlılıkla uyum sağlama yeteneği ve sahip olunan her topla koşu, şut ve gol fırsatı yaratma becerisiyle Juventus’un efsanevi bir orta sahaya sahip olmasını sağladı.
Marchisio, bianconeri’yi Serie A’nın zirvesine tekrar taşıdı ve 2011/12’de arka arkaya gelecek dokuz scudetti’den ilkini kazandılar. Ona Principino denmesinin nedeni sadece kahramanlığı değil, tüm bu başarılara kusursuz bir duruş ve itibar ile ulaşmasıydı. Bunun en iyi örneklerinden biri de FIFA World Cup 2014™’te İtalya adına en büyük sahnede attığı müthiş gol ile Azzurri taraftarlarını sevince boğmasıydı. İnanılmaz becerisi, kusursuz klası ve memleketindeki takımıyla arasındaki bağ ile mükemmel bir FUT Kahramanı örneği oldu.
Yaya Touré
Efsanevi Rodos Heykeli gibi Yaya Touré de sadece sahada durarak orta sahada dev bir dağ misali görenleri korkutup dehşete düşürüyordu. 2011/12’de Manchester City’nin tam 44 yıl aradan sonra ilk Premier League şampiyonluğuna ulaşmasına yardımcı oldu. O sezon Arjantinli santrforun lig şampiyonluğunu kazandırdığı ikonik son dakika golüyle hatırlanabilir, ancak etkileyici Fildişi Sahilli oyuncu da bir önceki maçın iki golünü de atarak şampiyonluk umutlarını canlı tutmuştu.
Üstün bir kulüp kariyerini Fildişi Sahili adına 100’den fazla maç ve üç FIFA World Cup™ turnuvasına katılım ile tamamlayan Touré, ihtiyaç anında takımlarını sırtlayıp umutlarını canlı tutacak gücü sağlayabileceğini kanıtladı. Yaya Touré’nin bir heykeli olmayabilir fakat FUT Kahramanlar da son derece büyüktür.
Park Ji-Sung
Amansız ataklarını önleyemeyen veya sürekli presinden kaçamayan rakiplerine göre onun üç ciğeri var. Acımasız markajından kurtulamayanlara göre iki yüreği var. Fakat aslında Park Ji-Sung çok daha büyük bir kahraman. İçinde bir kaplanın kalbi çarpıyor. Tüm maç boyunca her şeyini ortaya koymasını sağlayan sonsuz dayanıklılığın yanı sıra mükemmel vuruş zamanını bulmak için bir kaplanın içgüdüsüne sahip. Bu anlar genellikle bir rakibin yorulduğu, tükendiği ve hiçbir şeyi kalmadığı geç dakikalarda yaşanıyor.
Ama Park Ji-Sung, bir kaplanın beklemek zorunda olmadığını biliyor. Chelsea’ye karşı efsanevi şampiyonluk maçının yalnızca 36. saniyesinde müthiş bir asist yaparak Premier League şampiyonluğu yaşadı ve 2010 FIFA World Cup™’ta Güney Kore formasıyla attığı gol ile arka arkaya üç turnuvada gol atan ilk Asyalı oyuncu oldu. Tiger Heart, inkar edilemeyen bir FUT Kahramanı.
Diego Forlán
Sıradan bir günde tüm sıradan kahramanlar işe yarar. Ancak en büyük sahnelerde en büyük zorluklarla yüzleşiyorsanız bir adım öne çıkıp günü kurtaracak türden bir kahramana ihtiyacınız olur. Işıklar göz aldığında ve herkes şaşkına döndüğünde ihtiyacınız olan kahraman Diego Forlán’dır. Sadece 2010 bile korkusuz Forlán’ın her şeyin üstesinden gelebileceğini göstermişti.
Atlético de Madrid formasıyla UEFA Europa League Finalinde iki gol atıp Maçın Adamı seçildi, ardından FIFA World Cup™’ta gol krallığını paylaştı, turnuvanın en iyi oyuncusu olarak Altın Top ödülünü kazandı ve üçüncülük play-off’unda ceza sahasının kenarından vurduğu patlayıcı voleyle turnuvanın golünü attı. Diego Forlán sıradan bir kahraman olmadığını kanıtladı ve bu nedenle o artık bir FUT Kahramanı.
Lúcio
Bazı defans oyuncuları yerleşir ve bekler. Bazıları tahmin eder ve plan kurar. Ve bir de Lúcio vardır; şimşek gibidir. Hızı, fizik gücü ve müthiş koşularıyla tanınır, sert müdahale tarzı ve sonsuz enerjisiyle rakiplerini korkuturdu. Brezilya’nın 2002 FIFA World Cup™ şampiyonluk serüveninin her dakikasında kahramanca oynadı ve ülkesinin turnuvayı beş kez kazanan ilk ülke olmasına yardımcı oldu. Ülkesi adına 105 maça çıkan Lúcio, Avrupa’nın en büyük takımlarında amansız fırtınasını estirdi.
Inter’in uzun süredir beklediği ve hâlihazırda dolu bir kupa müzesinin değerini daha da artıran UEFA Champions League şampiyonluğu dahil olmak üzere tarihi üç şampiyonluğa ulaşmasına katkı sağladı. Şimşeğini çarptığı her yerde rakiplerine korku saldı ve takımına başarılar getirdi. Lúcio, şimşeğin ardından gelen gök gürültüsü kadar kesin bir FUT Kahramanı.
Rafael Márquez
Her kahraman lider değildir. Çoğu lider de kahraman değildir. Rafael Márquez her ikisinde de ustalaşan bir oyuncu. 20 yıldan uzun bir süre boyunca ülkesi adına kahramanca performans sergileyen Meksikalı lider, tam beş FIFA World Cup™ turnuvasında müthiş bir defans oyuncusu olarak oynadı. Genç yaşında bile efsanevi liderliği görülebiliyordu; daha 23 yaşındayken milli takım kaptanı seçildi ve beş farklı FIFA World Cup™ turnuvasında kaptanlık yaparak rekor kırdı.
Her zaman bir yıldız olan Márquez aynı zamanda spot ışığını paylaşabiliyordu. 2006’da defansta mevkidaşı Carles Puyol ile güçlü bir partnerlik kurdu ve UEFA Champions League şampiyonluğu yaşayan ilk Meksikalı oyuncu oldu. İnanılmaz oyunu ve ilham veren liderliğiyle El Kaiser of Michoacan unvanını ve FUT Kahramanı statüsünü kazandı.
Javier Mascherano
Bir kahramanı her zaman cüssesi veya boyuyla ölçemezsiniz. Javier Mascherano bunun canlı kanıtı. Bazı santrforlar sahadaki küçük Arjantinliyi görünce atacakları kolay gollerin hayalini kurarlardı. Fakat kısa süre sonra onu bir forvetin kabusu yapan tükenmeyen enerjisini, sıkı sıkıya bağlılığını ve sert müdahalelerini keşfederlerdi. Ekstra bir ayağı varmış gibi oynar, her atağı sonlandırır ve her topu geri kazanarak ezici bir kontra başlatırdı.
Bir lider olarak her zaman dik durdu ve FIFA World Cup™ 2010’da ülkesine kaptanlık yaparak Çeyrek Finale yükseldi. Mascherano aynı zamanda savunmanın göbeğinde yeni bir rol üstlenerek inanılmaz uyumluluğunu sergiledi ve ilk UEFA Champions League şampiyonluğunu yaşadı. Mascherano kaptanlık yapmadığında bile oyun tarzıyla sahada hep örnek bir oyuncu oldu. 147 maç ve sayısız kupa sığdırdığı dev kariyerinin ardından Mascherano bir FUT Kahramanı olarak dik duruyor.
Peter Crouch
Bazı kahramanlar gökdelenler gibidir. Peter Crouch da onlardan biri. “İri bir adam için iyi bir dokunuş” sözü, 2 metrelik santrforu kariyeri boyunca takip eden ve tüm İngiliz futboluna yayılan bir görüştü. Crouch, cüssesi ve becerisiyle laboratuvarda kusursuz futbolcuyu üretmek için yapılan kahramanca bir çalışmanın ürünü gibi görünüyordu. Hem olağanüstü işler başaran ayakları hem de Premier League’deki kafa golü rekorunu kazanmasını sağlayan kafasıyla defans oyuncularının korkulu rüyasıydı.
Liverpool’un geri dönüş yaparak kazandığı 2006 FA Cup Finalinde Steven Gerrard’a yaptığı önemli asist dahil olmak üzere kritik katkıları ve 2006 FIFA World Cup™’ta Trinidad ve Tobago’ya karşı attığı kritik kafa golü, gerçek bir hedef oyuncu olduğunun sembolüydü. Efsanevi robot gol sevinci bugün bile onun imzası olmaya devam ediyor. Taraftarın gerçek gözdesi olan Crouch’un neşesi ve yüreği belki de onu en insancıl FUT Kahramanı yapıyor.
Dirk Kuyt
Kahramanlara en çok etrafın karanlığa büründüğü, umudun söndüğü ve insanların pes etmeye hazır olduğu anda ihtiyacımız olur. Durum ne kadar karanlık, umutsuz ve bunaltıcı olursa Dirk Kuyt gibi bir kahramana o kadar fazla ihtiyacınız olur. Etrafı aydınlatır, size umut aşılar ve seçkin coşkusuyla sizi güçlendirir. Dirk Kuyt’ı oynadığı tüm takımların taraftarlarına sorarsanız onu büyük bir heyecanla anlatacaklardır. Tam bağlılıkla, sonsuz gibi gözüken enerjisiyle ve hem takım arkadaşlarını hem de taraftarları harekete geçiren heyecanıyla futbol oynadı.
Çeyrek ve Yarı Finaldeki kritik asistleri, Hollanda’nın 2010 FIFA World Cup finaline giden yolda önemli rol oynadı. Ancak takım arkadaşları için sadece bir yardımcı değildi. Feyenoord’daki ikinci döneminde sezonun son gününde hat trick yaparak 2016/2017 Eredivisie şampiyonluğunu getirdi ve üç gün sonra futbolu bıraktığını duyurdu. Bir FUT Kahramanı için bundan daha iyi bir jübile olabilir mi?
Harry Kewell
Birçok genç kahraman yardımcı rolde başlar ve gerçek bir kahramana dönüşmeden önce gelişmek ve öğrenmek için zamana ihtiyaç duyar. Harry Kewell’ı kimse bekletemezdi. Daha on beş yaşındayken Leeds’in kendisini denemek istemesinden itibaren sihirli yetenekleri inkar edilemeyen bir harika çocuktu. Ayağında top olan bir büyücü olarak keskin top kontrolüyle en başından itibaren defans oyuncularının başını döndürdü. 2000/01’de kulübünün UEFA Champions League’de yarı finale yükselmesine yardımcı olan etkileyici performansının ardından 2000’de PFA Yılın Genç Futbolcusu seçildi.
Wizard of Aus aynı zamanda mistik güçlerini milli takıma da taşıdı ve 2006 FIFA World Cup’ta Avustralya’yı tarihinde ilk kez son 16 turuna çıkaran kritik gole imza attı. Ülkesinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olan Kewell bize büyünün gerçek olduğuna ve bu sayede gerçek bir FUT Kahramanı olduğuna inandırdı.
Jean-Pierre Papin
Sıradan santrforlar bir pası çok isabetsiz, bir seken topu çok uzak veya bir ortayı çok yüksek görebilir. Jean-Pierre Papin, ceza sahasındaki her topu ve hatta bazen ceza sahasının yakınına gelen her topu müthiş bir gol fırsatı olarak görürdü. Sıradan fırsatları en acımasız santrforlar gibi değerlendirirdi fakat asıl imkansız olan durumların uzmanıydı. Topa ulaşmak zorlaştıkça vücudunu bir akrobat kadar kolay döndürerek ve çevirerek topla buluşur ve büyük kuvvetle bir şekilde ağlara gönderirdi.
En büyük sahne olan FIFA World Cup™’taki iki golüyle ülkesini üçüncü sıraya taşıdı, ancak 1989 Coupe de France finalinde Olympique de Marseille formasıyla yaptığı hat-trick ile süper kahraman statüsünü perçinledi. Bir yıl sonra kazandığı Ballon d’Or ile bir FUT Kahramanı olmak için mükemmel bir seçenek olduğunu kanıtladı.
Sidney Govou
Sidney Govou, ismi memleketiyle birlikte anılan türden bir kahraman. Lyon’un yedi Ligue 1 şampiyonluğu bulunuyor. Sidney Govou’nun da öyle. Aslan yürekli kanat oyuncusu OL’yi tarihindeki tüm lig zaferlerine taşıdı ve çocukluk takımını arka arkaya yedi şampiyonluğa ulaştırarak Fransız futbolunun seçkinlerinden biri yaptı. 2001’de UEFA Champions League’deki iki müthiş vuruşuyla Avrupa sahnesinde kükredi, ardından 2006 FIFA World Cup™ eleme turlarında İspanya’ya karşı kıvılcımı ateşleyerek dünya sahnesinde de adından söz ettirdi.
Beceri, tarz ve sadakat kahramanı olan Govou, OL’de geçirdiği büyüleyici on yılda şehrinin kahramanı ve Lyon’un Aslanı olarak tarihe geçti.
Tomas Brolin
Bazı kahramanların doğaüstü güçleri vardır. Tomas Brolin kuvvetli bir doğal güçtü. Kahramanlığıyla dikkat çeken oyuncu sahaya çıktığında defans oyuncularını bir hortum gibi savurup atardı. Brolin, hızı ve çevikliğiyle top ayağındayken bir hortum gibi ilerlerdi. Bu sayede Parma’nın tarihindeki ilk kupasına doğru ilerlediği 1991/1992 Coppa Italia yarı finalindeki 1-0’lık galibiyetinde kritik golü atmıştı.
Belki de en ünlü golünü 1994 FIFA World Cup™ Çeyrek Finalinde attı. Akıl dolu bir serbest vuruşun ardından Brolin defans oyuncularını savurarak topu ağlara gönderdi ve İsveç turnuvada etkileyici bir şekilde üçüncü oldu. Brolin’in imza sevinci en az gol kadar ikonikti. Sağ yumruğunu havaya kaldırır ve tek ayak üzerinde 360 derece dönerek arkadaşlarına, taraftarlara ve rakiplere İsveç fırtınasının geldiğini ifade ederdi. Baş döndüren performansları, harika golleri ve yaratıcı sevinciyle doğal bir FUT Kahramanı oldu.
Rudi Völler
Defans oyuncuları Uçan Alman’ın anında dikkat çeken altın saçlarının uçarak geçtiğini gördüğünde çok geç kaldıklarının farkına varırlardı. Müthiş bir rekortmen santrfor olan Völler, 1982/83’te Bundesliga gol kralı oldu ve Yılın Futbolcusu ödülünü kazandı. Ülkesi adına çıktığı 90 maçta tam 47 gol atarken 1990’da FIFA World Cup™ şampiyonu oldu, turnuvayı üç golle tamamladı ve final maçının ilk XI’inde yer aldı.
Her zaman bir gol tehdidi olduğundan defans oyuncuları yalnızca bir Rudi Völler olduğu için memnun olsalar gerek. O eşi benzeri olmayan bir FUT Kahramanı.
Hidetoshi Nakata
Hidetoshi Nakata tam bir kahraman. Ona bakmadığınızı fark ettiğiniz anda yanınızdan bir şekilde geçip gitmiş ve en tehlikeli formunu bürünmüş demektir. Gizlenen bir süper casusa benzeyen ofansif orta saha oyuncusu, defans oyuncularından gizlice uzaklaşmayı bir şekilde başarırdı. Ardından bir anda ortaya çıkarak şutunu çeker veya bir takım arkadaşına mükemmel bir pas atardı. Zarif yeteneğiyle Parma’yı ikna ederek gelmiş geçmiş en pahalı Asyalı futbolcu oldu. Çevik casus daha sonra Coppa Italia finalinin ilk maçında Juventus’a karşı ceza sahasına sokulup müthiş bir röveşata golü atarak bundan daha değerli olduğunu gösterdi.
O yaz FIFA World Cup™ Japonya’da düzenlendi ve Nakata Tunus’a karşı alınan 2-0’lık galibiyette ev sahibi olarak gol atıp takımını eleme aşamasına ve kendisini kahraman mertebesine taşıdı. Dikkatinizi çeken ve ardından bir şekilde ortadan kaybolup gerekli ana kadar bekleyen bir kahramanın FUT Kahramanı olması hiç sürpriz değil.
Jay-Jay Okocha
Bir kahraman olmak kolay değildir. Ama Jay-Jay Okocha’yı oynarken izlemek sizi aldatabilir. Afrika futbolunun gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olarak sahada gerçek bir göstericiydi. Belki de böylesine zarif ve havalı bir umursamazlıkla oynamanın püf noktası, daima sergileyebileceğiniz gizli bir numara veya beş yıldızlı hareket olduğunu bilmektir. 1998’de Paris Saint-Germain’e transfer olduğunda gelmiş geçmiş en pahalı Afrikalı futbolcu olan Okocha, 1998 FIFA World Cup™’ın açılış maçında Nijerya’nın İspanya’ya karşı aldığı etkileyici galibiyette dünyanın en büyük sahnesinde dikkatleri üzerine çekerek ve inanılmaz yeteneğini dünyaya sergileyerek baş döndürdü.
Tüm iyi numaracılar gibi o da Bolton’da en beklenmedik anda ortaya çıktı ve Premier League’de müthiş bir gösteri sundu. Kümede kalma mücadelesinde West Ham United’a karşı en kritik maçta attığı harika gol ile kahramanlığını perçinledi. Onu hayranlık uyandıran bir FUT Kahramanı yapan şey ise sıradaki fantastik hareketini dikkatlice izlemenizi sağlamasıydı.
Joan Capdevila
En ihtiyaç duyulan anda kahraman nerede? Joan Capdevila sahadayken hiç kimse bu soruyu sormazdı. Baskıcı bir bek olarak forvetleri takip eder ve takım arkadaşlarını desteklemek için ileri çıkardı, çünkü hiç kimse bu kahramanı ihtiyaç duyulan yere gitmekten alıkoyamazdı. İhtiyaç duyulan yerde bulunmasının ötesinde, ihtiyaç duyulan yerde ve zamanda kahramanca bulunmasını ise İspanya’nın uluslararası zaferine giden yolda her dakika oynadığı 2010 FIFA World Cup™ ile en iyi şekilde ifade ediyor.
Sahaya her adım attığında yorulmaksızın ileri çıkmasının ve takımını yükseltmesinin örneğini 2009’da Getafe CF’ye karşı attığı iki gol ile gösterdi ve bununla birlikte tüm Villarreal taraftarının anılarında uzun süre yaşayacak. Capdevila için her zaman güvenilecek bir kahraman olmak onu bir FUT Kahramanı yapıyor.
Włodzimierz Smolarek
Włodzimierz Smolarek ile karşılaşan rakipler sadece hüsrana uğrardı. Polonyalı kahraman, cesur ve asla pes etmeyen tavrıyla rakiplerini deli ederdi. Onu dizginlediklerini düşündüklerinde çoktan gitmiş olurdu. Ona pres yapmaya çalıştıklarında hiç orada değillermiş gibi yanlarından geçip giderdi. Onu en sonunda köşeye sıkıştırdıklarına inandıklarında aslında tam istediği yere çektiğini gösterir ve işleri bir anda değiştirirdi.
Defans oyuncularının ulaşamayacağı türden bir oyun sergileme yeteneği, Eintracht Frankfurt’un 1988 DFB-Pokal şampiyonluğunda kilit rol oynadı. Bazen gerçek değilmiş gibi görünen süper yıldız, Polonya’nın unutulmaz bir şekilde üçüncülüğe ulaştığı 1982 FIFA World Cup™ serüveninde önemli katkılar verdi ve bir FUT Kahramanı olmayı hak ettiğini tamamen kanıtladı.
Saeed Al Owairan
Gülüşü sizi aldatmasın. Saeed Al Owairan’ın gülmesi, ani bir darbe vurmak için fırsat beklemediği anlamına gelmez. 1994’te Belçika’ya karşı FIFA World Cup™ tarihinin en büyük gollerinden birini atarak bir kartal gibi kahramanca saldırdığını gösterdi. Daha kendi yarı sahasındayken hedefini gözüne kestirdi, beş defans oyuncusunu geride bıraktı ve sert bir vuruşla kaleciyi mağlup etti.
Al Owairan’ın müthiş hızı ve gol fırsatı arayan kartal gözü, Suudi santrforun çıktığı 75 milli maça 1993 Crown Prince Cup finalinde attığı gol ile bir başarı daha eklemesini ve sadakatiyle tüm kariyerini geçirdiği kulüp olan Al-Shabab’a bir kupa daha kazandırması sağladı. Muhtemelen kariyeri kahramanca başarılarla dolu olmasa bile Saeed Al Owairan kendine has şekilde gülmeye devam ederdi, fakat bunu asla bilemeyecek olmak onu bir FUT Kahramanı yapıyor ve gülmek için bir neden daha yaratıyor.
Ledley King
Ledley King, Kuzey Londra’ya hükmetmek için doğdu. White Hart Lane’e yakın bir bölgede büyüdüğünü ve mahallenin çocuğundan efsanesine dönüştüğünü anlatan hikayesi tıpkı bir kahramanın serüveni gibi. Tottenham yıldızı, sahaya her çıktığında santrforların üzerine bir kabus gibi çökerek gücü, öngörüsü ve bağlılığı ile en güçlü golcüleri bile durdurdu.
Sevdiği kulübe tüm kariyerini adadı ve 2008’de EFL Cup şampiyonluğuna ulaştıkları zafer anıyla vefalı kariyerini noktaladı. Bir kulübe kaptanlık yapmak, bir topluluğu sonuna kadar desteklemektir. FUT Kahramanı Ledley King, geldiği yeri hiç unutmadı.
FUT KAHRAMANLAR TEMEL ÖGELERİ: LANSMANDAN İTİBAREN MEVCUT
MARIO GOMEZ
Bundesliga’nın en büyük kulüplerinde 200’den fazla gol atan korkutucu golcü Mario Gomez, kariyerinin zirvesindeyken tüm dünyada tanınıyordu. Ancak en büyük şöhrete elbette kendi evinde sahip oldu. VfB Stuttgart’ı üçüncü Bundesliga şampiyonluğuna ulaştıran efsanevi golüyle kulüp tarihine geçti ve FUT Kahraman oldu.
TIM CAHILL
Tim Cahill, ceza sahasında kaos yaratma potansiyeliyle tüm Premier League’de tanınıyordu. Özellikle kafa vuruşu tekniğiyle tehlike yaratan Cahill, çok çeşitli bitiricilik yeteneklerine sahipti. 2007’deki müthiş röveşata vuruşu gibi. İşte FUT Kahramanları böyledir.
DIEGO MILITO
Arjantinli keskin golcü, LaLiga’da yaklaşık 100 maçta 50’nin üzerinde gol atmasına rağmen yıllarca gözden uzak kaldı. Ancak Inter’e transfer olduktan sonra tüm dünya oyun gol atma yeteneğine şahit oldu. 2010 UEFA Champions League finalindeki iki golü, klasik bir santrfor performansı olarak değerlendirildi. “Saf” santrforların nadir olduğu bir dönemde Milito’nun iki gollük salvosu, değişmekte olan gol sanatının usta işlerinden biri olarak hatırlanıyor. Diego Milito, FUT Kahraman armasını sonuna kadar hak ediyor.
JORGE CAMPOS
90’lar, Güney Amerika’dan çıkan çok kaliteli ve cana yakın kalecilere şahit oldu. Ancak Jorge Campos kadar etkileyici olan pek isim yoktur. Libero kaleci olarak yüksek riskli bir oyun oynardı, genellikle ceza sahasının dışında olurdu, kendine has renkli formalar giyerdi ve asla hazırlıksız yakalanmazdı. 1991’de takımının şampiyonluğa ulaştığı 2. tur maçında kalesini gole kapattı. Bu, Campos’un FUT Kahramanlardan biri olmasını sağlayan anlardan yalnızca biriydi.
FERNANDO MORIENTES
Gerçek bir hedef oyuncu olan Morientes, topu ağlarla buluşturma konusunda büyük bir ustaydı. Hem kulübü hem de ülkesi adına birçok gol atan oyuncunun Real Madrid’deki 100 golünden biri 2000 UEFA Champions League finalinde geldi. Arka direkte kendine has kafa vuruşuyla Los Blancos’u sekizinci Avrupa şampiyonluğuna taşıdı. Kahramanlar böyle doğar.
SAMI AL-JABER
Sami Al-Jaber parlak kariyerinde 200’den fazla gol attı ve Suudi Arabistan adına 1994, 1998, 2002 ve son olarak 2006’daki dört FIFA World Cup’ta forma giydi. 2006’da Tunus’a attığı gol ile üç FIFA World Cup turnuvasında gol atan az sayıda oyuncudan biri oldu. Önce milli kahramandı, şimdi de FUT Kahraman.
ROBBIE KEANE
Robbie Keane, İngiltere’nin en büyük takımlarından bazılarında 120’nin üzerinde Premier League golü attı. Tüm savunmalara karşı sorun yaratabilecek bir santrfor olduğu için tüm takımlar ona karşı özel hazırlanırdı. İstikrarlı performansları arasındaki en önemli anı ise 2008’de Spurs’ü son League Cup’a taşıması oldu.
ABEDI PELÉ
Gana’nın en klas oyuncusu, adını Brezilyalı ikon “'Pelé”den aldı. 90’larda OM forması giyen oyuncu, jenerasyonunun en iyi oyun kurucularından biri olarak görülüyordu. Bunu 1993 UEFA Champions League finalini kazandıran golün asistini yaparak kanıtladı ve hem Marseille hem de futbol tarihine geçti.
CLINT DEMPSEY
MLS’te, Premier League’de veya uluslararası alanda Dempsey her şeyini ortaya koydu ve fileleri bol bol havalandırdı. USMNT tarihinin en golcü oyuncusu olma unvanını paylaşan Dempsey, 2014’te Kuzey Amerika futboluna geri dönüp Seattle forması giyerek 115 maçta 47 lig golü attı.
LARS RICKEN
90’ların üstün Borussia Dortmund kadrosunun önemli bir parçası olan Ricken, 96-97 UEFA Champions League finalinde sahaya çıktıktan 16 saniye sonra gol atmıştı. Bu gol, UCL tarihinde bir yedek tarafından atılan en hızlı gol olma özelliğini koruyor. Aynı zamanda Ricken’ın Borussia Dortmund’a verdiği en büyük katkı olarak görülüyor.
OLE GUNNAR SOLSKJAER
Tarih yazan bebek yüzlü katil golcü. Ole Gunnar Solskjaer, oyuncu kariyerinin büyük bir bölümünde tehlike yaratan bir süper yedek santrfor olarak bilinirdi. Zayıflayan rakibe karşı son darbeleri vurmaya daima hazır olan bir oyuncuydu. 1999’daki efsanevi UEFA Champions League finalinde attığı gol, fırsatçılık yeteneğini gösteren en büyük örnekti.
ANTONIO DI NATALE
Antonio Di Natale, tüm ihtişamıyla Avrupa’da hız, teknik ve keskin bitiricilik konusunda korku salıyordu. 2010, tam anlamıyla Di Natale’nin yılı oldu. O yıl Lecce’ye karşı müthiş bir hat-trick yaparak Udinese taraftarlarını sevince boğdu. Ardından bu kez Napoli’ye karşı bir hat-trick daha yaptı. Di Natale, hayal kurmaya cesaret eden Udinese takımının lideriydi.
IVÁN CÓRDOBA
Kolombiyalı başarılı oyuncu Iván Córdoba, Inter’deki gayretli savunma oyunuyla ülkede ve Avrupa’da önemli zorluklara göğüs gerdi. Lider ve savaşçı türden bir stoper olan oyuncunun tarzı, Inter’in 2010’da efsanevi üçlemeyi yapan kadrosunun sağlamlığının örneğiydi. 2008’de Reggina’ya karşı zorlu geçen ve beraberliğe giden maçta Córdoba attığı son dakika golüyle Nerazzurri tarihine geçti.
FREDDIE LJUNGBERG
Freddie Ljungberg, Premier League tarihinde namağlup şampiyon olan tek takımın önemli bir parçasıydı. Becerisi ve kanattaki teknik oyunuyla Premier League’deki taraftarların gözünü doldurdu. 2002’deki FA Cup finalinde Ljungberg müthiş hareketlerine sıra dışı bir parça daha ekledi. Chelsea savunmasına yaklaşarak rakiplerini geçmeyi başardı ve topu tam çatala gönderdi. Alev alev.
JÜRGEN KOHLER
Jürgen Kohler, kendi jenerasyonunun en iyi defans oyuncularından biri olarak görülüyordu. Almanya ve İtalya’daki en büyük kulüplerle yerel şampiyonluklar yaşadı ve Borussia Dortmund ile 1997 UEFA Champions League finalini kazanarak adını tarihe yazdırdı. Yarı finalde sergilediği performans, büyük bir cesaret ve liderlik örneğiydi. Bu da takımına gerekli inancı aşıladı ve “Big Ears” kupasını kazanmalarını sağladı.
JERZY DUDEK
Jerzy Dudek, Liverpool’un efsanevi 2005 UEFA Champions League zaferinin arkasındaki kahramanlardan biriydi. Belki de en büyük kahramandı... İlk yarıda üç gol yedikten sonra pes etmek belki de daha kolay olacaktı. Ancak takım arkadaşlarının performansıyla Liverpool’un beraberliği yakalamasıyla Dudek de üzerine düşeni yapması gerektiğini biliyordu. Ve yaptı. Her şeye rağmen Andriy Shevchenko’nun uzatmalardaki vuruşuna karşı iki kez kurtarış yaptı ve o gecenin Liverpool’un gecesi olacağının müjdesini verdi. Ardından, Shevchenko’nun penaltısını kurtararak (yeniden) bunu pekiştirdi. Jerzy Dudek, umut ve zafer arasındaki farkı yarattı.
ALEKSANDR MOSTOVOI
Aleksandr Mostovoi, mest ettiği Celta Vigo taraftarları tarafından “El Zar”’ (Çar) lakabını almış ve Avrupa’nın en iyi oyun kurucularından biri olarak adını duyurmuştu. Celta’yı Intertoto Kupası zaferine ve Copa Del Rey finaline taşıyan Mostovoi’nin katkıları 2003’te zirveye çıktı ve Real Sociedad’a attığı iki gol, Celta Vigo’yu Champions League’e götürdü.
JOE COLE
Joe Cole, kendi jenerasyonunun şüphesiz en yetenekli oyuncularından biriydi. Klasik bir 10 numara olan oyuncunun tekniği, görüşü ve dengesi, İngiltere ve Avrupa futbolundaki savunma oyuncularını diken üstünde tutuyordu. Efsanevi Chelsea kadrosunun bir parçası olarak yaratıcı bir dayanak noktasıydı ve Chelsea’ye 2006’da Premier League’i kazandıran golü attı.
DAVID GINOLA
Keyif veren rekabetçi bir oyuncu olan David Ginola, 90’larda Avrupa’nın en büyük takımlarından bazılarında adını duyurdu. Yetenekli Paris Saint-Germain takımının bir parçası olan Ginola, Parc des Princes ışıkları altında çok önemli anlar yaşadı. Ancak 1993 UEFA Champions’de Real Madrid’a karşı yaptığı mükemmel vuruş ile futbol dünyasına damga vurdu.
SSS
Futbolseverlerin favorilerini, kariyerlerinde kült efsaneler olmalarını sağlayan unutulmaz anları yansıtan özel ögeler olan FUT Kahramanlar olarak FIFA 23 Ultimate Team’de tekrar sahaya çıkarın.
Lansmandan itibaren FUT 23 Kahramanlarını bulun. Her FUT 23 Kahramanının dünyanın en büyük sahnesindeki ünlü bir performansını kutlayan ekstra bir özel FIFA World Cup™ FUT Kahraman versiyonu 11 Kasım’dan itibaren yayınlanacak.
FIFA World Cup™ FUT Kahraman nedir?
Erkekler FIFA World Cup 2022™ turnuvasını kutlamak için FIFA 23 Ultimate Team’deki her yeni FUT Kahraman, kendi FUT Kahraman ögesinin iki versiyonuna sahip olacak: Bir temel versiyon ve bir FIFA World Cup™ versiyonu. Temel versiyon kulüp kariyerinden unutulmaz bir anı yansıtırken, FIFA World Cup™ versiyonu uluslararası sahnedeki önemli bir katkıyı kutlayacak.
FIFA World Cup™ FUT Kahraman ögeleri ne zaman FUT 23’te yayınlanacak?
Tüm FUT Kahramanlarının temel versiyonları lansmandan itibaren FIFA 23 Ultimate Team’de olacak. FIFA World Cup™ FUT Kahraman ögeleri 11 Kasım’dan itibaren oyun içinde olacak.
FUT 23’teki FIFA World Cup™ FUT Kahramanlar, temel FUT Kahraman ögeleriyle aynı reytinglere mi sahip olacak?
Tüm FIFA World Cup™ FUT Kahramanlar, unutulmaz uluslararası anlarına bağlı olarak temel ögelerine kıyasla geliştirilmiş reytinglere sahip olacak.
FIFA 23’Ü ALIN, FIFA WOMEN’S WORLD CUP 2023™’Ü OYNAYIN
FIFA Women’s World Cup™’ı şimdi hiçbir ek ücret ödemeden* EA SPORTS™ FIFA 23’te oynayın.
* FIFA 23 (ayrı satılır), tüm oyun güncellemeleri, internet bağlantısı ve bir EA Hesabı gerekir.
** Şartlar ve kısıtlamalar vardır. Ayrıntılar için https://www.ea.com/tr-tr/games/fifa/fifa-23/game-offer-and-disclaimers adresine göz atın.
*** ŞARTLAR, SINIRLAMALAR VE İSTİSNALAR BULUNUR. AYRINTILAR İÇİN EA.COM/TR-TR/EA-PLAY/TERMS ADRESİNE GÖZ ATIN.